Saraylar Beldesi´nin 8 bin yıllık geçmişi vardır. 2 bin 500 yıl öncesinden antik çağlardan beri mermer çıkarılmaktadır. Marmara Adasının ve Marmara denizinin adı "mermer" kelimesinden gelmektedir. Belde içinde her yerde mermer heykeller vardır. Bu heykeller yerel yönetimlerle güzel sanatlar fakültelerinin ortaklaşa çalışması sonucunda üretilmiştir. Ayrıca belde de antik çağlarda yapımı başlamış ancak tamamlanamamış mermer heykeller açık hava müzesinde sergilenmektedir. Beldenin doğusunda Abroz ve Kadınlar Plajı denize girmek için oldukça uygundur.
μαρμαίρω (marmaírō): parildamak -> μάρμαρος (mármaros) veya μάρμαρον (mármaron): parlak kaya, yani Turkce´de bugun mermer dedigimiz tas/kaya. (Irlanda dilinde "marmar", Almanca´da "marmor", Hollanda dilinde "marmer". Fransizcada (marbre) bir m>b donusumu, Ingilizcede (marble) de bir m>b donusumu ve bir de r>l donusumune ugramis.
Adanin resmi adi antikitede Proikonesos (Προικόνησος) veya Prokonnesos (Προκόννησος) imis ki bu Proconnesus olarak Latincelestirilirmis. Ayrica, bu ada yuksek kaliteli ve cok degerli kabul edilen bir tur beyaz mermerin (Proconesian marble) ciktigi yer olarak unlendiginden, adaya zamanla gayri-resmi olarak Mermer Adasi da denilir olmus. Nitekim, Aya Sofiya´da kullanilan mermerlerin cogu bu adadan elde edilmis. Britanya Muzesindeki unlu Herkul Lahiti tamamen Prokonesiyen mermerden yapilmis. Osmanli doneminde adanin resmi adi olarak Marmara alinmis. Ayrica, bu adanin icinde bulundugu denize de Marmara Denizi denilmeye başlanmış. Yani, deniz adini adadan almis; bunun tersi degil.
Rivayete göre Bizans İmparatoru’nın kızı amansız bir hastalığa yakalanır. Hükümdar kızını hava değişikliği için Marmara Denizi kıyılarında bir geziye götürür. Açık denizde büyük bir fırtınaya yakalanırlar ve Proconnesos’a sığınırlar. Bir süre havanın sakinleşmesini beklerler. Adanın havası, beslenme koşulları imparatorun kızına çok iyi gelir. Öyle ki kızının amansız denen hastalığının iyileştiğini gören imparator mutlu olur. Geri dönerler ama burayı da asla unutmazlar. Bir süre sonra buraya büyük bir saray yaptırırlar. Bizans imparatorunun kızı için yaptırdığı bu saraydan dolayı o tarihten sonra burası da Palatia diye anılır.
Ünlü Artemis Tapınağı’nın sütunları, Maussolleion’deki levhalar , Ayasofya ve Ayairini’deki sütun başlıkları, hepsi Marmara Adasından gelen mermerle yapıldı. Ayrıca Dolmabahçe ve Çırağan Saraylarında da Marmara mermeri kullanıldı. Dünya’ya mermer ihraç edilen Saraylar’ın görülmesi gereken yerler arasında başı koparılarak çalınan ve girişimler sonucu Almanya’dan Türkiye’ye teslim edilen zırhlı imparator heykeli burada başsız şekilde sergileniyor.
Ayrıca Ada’da Türkiye’nin ilk mermer kesme fabrikası ve Yana çiftliği mevkiinde günümüze kadar korunmuş olan bin yıllık kilise bulunuyor. Dünyaca ünlü mermeri dışında Saraylar Kurtuluş gemisi, ikinci dünya Savaşı sırasında, Nazi Almanya’sının işgali altında bulunan Yunanistan’a Türkiye’den insani yardım taşınmasıyla oynadığı rol ile tarihe geçiyor. Yunan halkının sevgilisi haline gelen gemi, 5. Seferini yaparken 20 Şubat 1942 sabahı Marmara Adasında kayalıklara çarparak batıyor. Kurtuluş gemisi bugün Marmara Adasının Saraylar köyü yakınlarında 25-50 m. Derinliklerde yatıyor. Hurdacılar tarafından yağmalanan Kurtuluş gemisinin sadece iskelet kısmının ayakta kaldığı belirtiliyor.
Eşsiz doğası, temiz havası, berrak denizi ve tabii plajlarıyla huzur dolu bir tatil geçirmek isteyenlerin tercihi olan Marmara Adası, zeytinlikleri, bağları, yükseklerdeki kızılçamları ve güneydeki makileriyle yakınındaki diğer adalardan ayrılır. Yüzyıllara meydan okuyan görkemli yapıların hammaddesi olan mermeri bağrından çıkaran ada, mermerin rutubeti emmesi sayesinde dünyada rutubeti olmayan iki adadan biridir.
Marmara Adaları, Marmara Denizi’nin güneybatısında ada Kapıdağ Yarımadası ile Şarköy arasında sığ bir deniz alanında yer alır. Marmara’nın en büyük Türkiye’nin ise ikinci büyük adası olan ve ismi mermerden (marmor) gelen Marmara Adası yaklaşık 113 kilometrekarelik bir alana kurulu 30 km kara yoluna sahip bir adadır.
Adanın ilk ismi Elafonnessos (Geyik Adası)’dır. “Elafos”dan yani geyikten gelmektedir. Daha sonra “Prokonnessos” adını almıştır.
Marmara Adası’nın tek beldesi olan Saraylar, adanın kuzeydoğu kıyısında, küçük bir limanın gerisindedir. Antik dönemde imparator adına burada bulunan ve ocaklardaki mermer üretiminden sorumlu memurun oturduğu, “Justinien Sarayı” olarak bilinen binadan dolayı “Palatia” adını almıştır.
Adaya ilk yerleşenler antik çağda Miletoslular olmuştur. Deniz kolonileri ile bağlanan yerleşim, 15.yüzyıldan itibaren de Türklerle devam etmektedir. Ada halkının çoğunluğunu oluşturan Rumlar, yüzyıllarca Türklerle yan yana yaşamışlardır. Lozan Anlaşması Mübadele maddesi hükümlerince Rumlar, Yunanistan’a gitmek zorunda kalınca adaya özellikle Karadeniz Bölgesi’nden gelenler ile Girit Adası’ndan mübadele ile gelenler yerleştirilmiştir.
Marmara Adası, Marmara Denizi'nin güneybatısında bulunan Marmara Adaları'nın en büyüğü ve Balıkesir'e bağlı olan bir adadır. Gökçeada'dan sonra Türkiye'nin ikinci büyük adası .
Adaya Tekirdağ, İstanbul illerinden ve Balıkesir'e bağlı Erdek ilçesinden deniz taşımacılığı vardır. Tekirdağ'dan ve Erdek'ten arabalı vapur ve yolcu vapurları ulaşımı sağlarken, İstanbul'dan İDO'ya bağlı deniz otobüsü Bostancı ve Yenikapıdan çalışmaktadır. Tekirdağ'dan 2,5 saat ve Erdek'ten 2 saat deniz yoluyla sürerken İstanbul'dan 3 saat sürmektedir.
Ayrıca Marmara Adası’nda yaz sezonunda İstanbul’dan her gün iki ya da üç deniz otobüsü İDO’ya ait sefer yapmaktadır.
Marmara adası daha çok dinlenmek, denizin ve güneşin tadını çıkarmak isteyenlerin tercihi olan bir seyahat rotasıdır. Tertemiz mavi suları yüzmek için, yemyeşil kırsal alanları ise uzun yürüyüşler yapmak için idealdir. Adanın farklı noktalarından harika günbatımı manzaraları sizi beklemektedir. Bu anlamda Marmara, çiftler için romantik bir yolculuğun da adresidir.
Marmara Adası’nın gezilecek yerleri genellikle doğayla iç içe olmanızı, doğal köy yaşamını ve lezzetlerini keşfetme şansını bulmanızı sağlayan yerler olacaktır.
Avşa adası, Çınarlı köyü, Topağaç köyü, Saraylar Beldesi, Asmalı köyü ve Gündoğdu köyü.
Marmara Adasının en çok bilinen ürünü, tarihi Roma dönemine kadar uzanan bir mermer çıkarma alanı olmasıdır. Günümüzde mermer çıkarma işlemi halen yapılmakta olup ihraca konu ürünler arasında yer almaktadır. Yörenin bir başka ürünü de sofralık zeytindir. Ayrıca burada yenebilecek en güzel lezzet oldukça taze bir şekilde sunulan balık çeşitleridir.